- 13 Eki 2021
- 2,388
- 3,983
- 44
- Cinsiyetiniz nedir?
- Bay
"Sırtını yağılıyorum, pürüzssüz bir cildi var ve esmer teni ben ellerimi sırtında dolaştırdıkça daha bir parıldıyor. Fotoğraflardakinden de güzel bir renk, dokundukça benim ona dokunduğumda aldığı zevkten daha fazla zevk alıyorum. Omuzlarından köprücük kemiklerine, sonra yavaş yavaş beline süzülüyor ellerim. Sonra ister istemez o noktaya kayıyor ama acele etmiyorum. Harika poposundan aşağıya doğru dolgun ve bileklerine doğru incelen mükemmel bacakları var sırada. Ama daha fazla benim de dayanmam mümkün olmadığı için en sevdiğim pozisyonda başlıyor çılgınca sevişmeler
Üzerindeyim, her noktasını yağladığım kaygan teninde süzülüyorum, önce sırtından boynuna sonra sağa çevirdiği yüzünden dudaklarına ulaşıyorum. İki gamzeli kadının yüzünü öpüp koklarken giderek hızlanan ritmimiz,gecenin ışıklarının vurduğu yatak odasında inlemelerimizle birlikte senkronize bir hal alıyor. Ve finalde bütün ağırlığımla üzerine bırakıyorum kendimi Tam 1000 gün oldu bu kadınla tanışalı. Skor severlere kaç yüz kez görüşüp kaç yüz kez seviştiğimi söylerdim ama istatistikleri tutmanın imkanı yok artık bu buluşmalarda. Ama her seferinde bu kadının kokusu ilk gün içime çektiğim günkü kadar ifade edilemez bir büyüye sahip "
Tüm bunlar yaşanmadan birkaç saat önce o kokuyu duymanın heyecanıyla cumartesi gecesi yazdım "hadi gel rakı yapalım, sonra da geceyi beraber geçirelim" diye. Cevap hemen geldi: "Akşam gel mahallemizin meyhanesinde buluşuyoruz." Soluğu mekanda aldıktan 5 dakika sonra yanında birkaç kez buluşmalarımızda bizimle zaman geçiren @SineMelez 'in Telegram kanalındaki efsane videolarından da tanıdığım fıstık gibi arkadaşıyla beraber kapıdan içeri girdiler Bütün gözler bu iki kadına döndü tabi ama benim gözlerim sadece onu görüyordu. Rakılar söylendi, mezeler dizildi, bol kahkaha, bol muhabbet, gece yarısına kadar sürdü. Sonra hemen 200 metre ilerideki evine geçilip asansörde başlayan sevişmeler biraz önce anlattığım gibi yatak odasına nasıl taşındı hatırlamıyorum
Nerede kalmıştım, üzerine yığıldığım ve kokusunu çekmeye devam ettiğim final sahnesinde değil mi? Vücutlarımızın inlemelerimizle senkronize bir şekilde hızlanıp kendimi Sinem yüz üstü yatarken muhteşem vücudunun üzerine bıraktığım an. Üzerimdeyim, rahatlamanın getirdiği ve tüm bedenimin boşaldığı rahatlamayla kulağına güzel bir şeyler fısıldıyorum. O an tüm romantizmi ile bana döndü ve: "Hadi kalk duş al, üzerimde yatıp durma nefes alamıyorum a...k :" "Senin ben bu romantizminin taa" deyip duşun yolunu tutuyorum el mecbur. Sonrasındaysa hazırlanan cin tonikler ve bol muhabbet ile geceye devam. Bilmem kaçıncı yüz kez yapılan ortamı kaynatma, kulakları çınlatma ve kahkahalarla sabaha kadar uzanan bir gece. Arada illa ki odaya tekrar geçilerek rakının üzerine yapılan cin tonikli cila misali ilk sevişmenin üzerine tekrar kendimizden geçtiğimiz, nefes alamaz hale geldiğim dakikalar...
Son sevişmenin ardından sabah saat beşi gösterirken sızıp kaldık yatakta. Şimdi ne beklersiniz, uyanırken şöyle bir sarılayım, biraz oynaşalım falan değil mi? Değil işte.... Öğlen sırtıma vurduğu yumrukla yine romantizm dolu bir sözleri çınladı kulağımıda: " Lan kalk hadi toparlan, işimiz gücümüz var, daha kuaföre gideceğim.". Ve her zaman olduğu gibi Sinem yerine beni çıkmadan kapının ağzında sırt üstü yatarak oynaşmayı bekleyen Gri ile geleneksel karnını okşama seansı ile son bulan bir buluşma daha.
"Kadın" sana demediğim bir şey kaldı mı bilmiyorum, uzun zaman oldu burada yazmayalı sana ama söyleyecek de çok şeyim var hala En iyisi bu referansa da bir şiir ile son vereyim. Bir sonraki söyleyeceklerime kadar...
Yağmur yağıyor dudaklarımda bu gece
Şehir sırılsıklam, ışıklar hüzünle yanıyor.
İfadeler zincirlenmiş cama vuruyor
Söylemek istediğim her kelime
Pencerenin pervazından akıp gidiyor.
Yanında ben, uzaklarda sen
Yatağımda sen,
Uzaklarda ben
Yanımda söyleyemediğim ıslak kelimeler...
EA
Üzerindeyim, her noktasını yağladığım kaygan teninde süzülüyorum, önce sırtından boynuna sonra sağa çevirdiği yüzünden dudaklarına ulaşıyorum. İki gamzeli kadının yüzünü öpüp koklarken giderek hızlanan ritmimiz,gecenin ışıklarının vurduğu yatak odasında inlemelerimizle birlikte senkronize bir hal alıyor. Ve finalde bütün ağırlığımla üzerine bırakıyorum kendimi Tam 1000 gün oldu bu kadınla tanışalı. Skor severlere kaç yüz kez görüşüp kaç yüz kez seviştiğimi söylerdim ama istatistikleri tutmanın imkanı yok artık bu buluşmalarda. Ama her seferinde bu kadının kokusu ilk gün içime çektiğim günkü kadar ifade edilemez bir büyüye sahip "
Tüm bunlar yaşanmadan birkaç saat önce o kokuyu duymanın heyecanıyla cumartesi gecesi yazdım "hadi gel rakı yapalım, sonra da geceyi beraber geçirelim" diye. Cevap hemen geldi: "Akşam gel mahallemizin meyhanesinde buluşuyoruz." Soluğu mekanda aldıktan 5 dakika sonra yanında birkaç kez buluşmalarımızda bizimle zaman geçiren @SineMelez 'in Telegram kanalındaki efsane videolarından da tanıdığım fıstık gibi arkadaşıyla beraber kapıdan içeri girdiler Bütün gözler bu iki kadına döndü tabi ama benim gözlerim sadece onu görüyordu. Rakılar söylendi, mezeler dizildi, bol kahkaha, bol muhabbet, gece yarısına kadar sürdü. Sonra hemen 200 metre ilerideki evine geçilip asansörde başlayan sevişmeler biraz önce anlattığım gibi yatak odasına nasıl taşındı hatırlamıyorum
Nerede kalmıştım, üzerine yığıldığım ve kokusunu çekmeye devam ettiğim final sahnesinde değil mi? Vücutlarımızın inlemelerimizle senkronize bir şekilde hızlanıp kendimi Sinem yüz üstü yatarken muhteşem vücudunun üzerine bıraktığım an. Üzerimdeyim, rahatlamanın getirdiği ve tüm bedenimin boşaldığı rahatlamayla kulağına güzel bir şeyler fısıldıyorum. O an tüm romantizmi ile bana döndü ve: "Hadi kalk duş al, üzerimde yatıp durma nefes alamıyorum a...k :" "Senin ben bu romantizminin taa" deyip duşun yolunu tutuyorum el mecbur. Sonrasındaysa hazırlanan cin tonikler ve bol muhabbet ile geceye devam. Bilmem kaçıncı yüz kez yapılan ortamı kaynatma, kulakları çınlatma ve kahkahalarla sabaha kadar uzanan bir gece. Arada illa ki odaya tekrar geçilerek rakının üzerine yapılan cin tonikli cila misali ilk sevişmenin üzerine tekrar kendimizden geçtiğimiz, nefes alamaz hale geldiğim dakikalar...
Son sevişmenin ardından sabah saat beşi gösterirken sızıp kaldık yatakta. Şimdi ne beklersiniz, uyanırken şöyle bir sarılayım, biraz oynaşalım falan değil mi? Değil işte.... Öğlen sırtıma vurduğu yumrukla yine romantizm dolu bir sözleri çınladı kulağımıda: " Lan kalk hadi toparlan, işimiz gücümüz var, daha kuaföre gideceğim.". Ve her zaman olduğu gibi Sinem yerine beni çıkmadan kapının ağzında sırt üstü yatarak oynaşmayı bekleyen Gri ile geleneksel karnını okşama seansı ile son bulan bir buluşma daha.
"Kadın" sana demediğim bir şey kaldı mı bilmiyorum, uzun zaman oldu burada yazmayalı sana ama söyleyecek de çok şeyim var hala En iyisi bu referansa da bir şiir ile son vereyim. Bir sonraki söyleyeceklerime kadar...
Yağmur yağıyor dudaklarımda bu gece
Şehir sırılsıklam, ışıklar hüzünle yanıyor.
İfadeler zincirlenmiş cama vuruyor
Söylemek istediğim her kelime
Pencerenin pervazından akıp gidiyor.
Yanında ben, uzaklarda sen
Yatağımda sen,
Uzaklarda ben
Yanımda söyleyemediğim ıslak kelimeler...
EA